8 Nisan 2015 Çarşamba 20:13

 

 

Sayın Mustafa Etiman, sizi tanıyabilir miyiz?

1957 İzmir doğumluyum. Evli ve 2 çocuk babasıyım. 34 yıldır Denizli’de ikamet etmekteyim.

AKUT ile ilişkiniz nasıl başladı, nasıl ekip lideri olarak seçildiniz?

Daha önceden kurucu üyesi olduğum PAKDOS (Pamukkale Arama Kurtarma Doğa Sporları) Derneğinde operasyon Ekip Lideri olarak görev almıştım. AKUT Denizli’nin ilk ekip lideri İbrahim Yıldız tarafından AKUT ekibinde görev almam istendi ve beraber yola çıktık.

2014 yılından itibaren bir önceki ekip liderimiz İbrahim Yıldız’ın iş yoğunluğu nedeni ile görevi devretmek istemesi sonucu ekipteki diğer arkadaşların da talebi ile AKUT Yönetim Kurulu tarafından AKUT Denizli’ye ekip lideri olarak atandım. Ayrıca AKUT Denizli ekibinin kuruluşundan itibaren operasyon liderliğini sürdürmekteyim.

Bölgenizdeki AKUT ekibinin tarihçesi ve kapasitesi hakkında bilgi verir misiniz?

AKUT Denizli, 2010 yılında kurulumu tamamlanmış bir ekiptir. İkisi bayan olmak üzere on iki kişilik operasyonel yeterliliğe sahip gönüllü kadromuz mevcuttur. Kısıtlı imkânlar nedeni ile işyerimin bir bölümünü AKUT eğitim ve lojistik deposu olarak kullanıyoruz. Henüz ekibimizde AKUT ekibine ait bir aracımız olmadığı için ulaşımı kendi aracım ile sağlıyoruz. Dört kişilik ekip ile aktif olarak seminer vermekteyiz. Ağustos 2014 tarihinden bu yana Sayın Valimiz Şükrü Kocatepe, Büyükşehir Belediye Başkanımız Osman Zolan, İl Afet Müdürümüz ve diğer kuruluşlarla yaptığımız görüşmelerde aldığımız destek sözleri ile Denizli’de AKUT’un konumunu yükseltmek çabasındayız.

Denizli’de bir AKUT ekibi kurulmasına neden ihtiyaç duyuldu?

Denizli 1. derece deprem bölgesinde yer alan bir ilimiz. Ayrıca dağlık olmasından dolayı da bölgemizde yapılan aktiviteler çeşitli kaza risklerini beraberinde getiriyor. Yamaç paraşütü, dağ bisikleti, motor sporları ve benzer aktivitelerle ilgilenen kişiler doğada kaza ve kaybolmalar yaşayabiliyorlar. Tüm bu faktörler dikkate alındığında bölgemizde bir AKUT ekibinin var olması gerektiği düşünülmüştür. AKUT Denizli ekibi olarak ‘’Her yaşam kutsaldır.’’ anlayışıyla var gücümüzle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

AKUT sizin için ne ifade ediyor?

AKUT’u ilkelerine bağlı, vatansever, disiplinli, özverili ve kardeşlik anlayışını benimsemiş, değerli insanların toplandığı yer olarak görüyorum.

AKUT % 100 gönüllülük esasıyla çalışan bir kurum. Aile, ev, iş, okul, sosyal hayat gibi günlük hayatın kişisel alanları ve sorumluluklarıyla birlikte bir de üzerinizde ülkenin en önemli STK’larından birinin ekip lideri olmak gibi bir görev var. Tüm bunları nasıl başarıyorsunuz?

Elbette hemen herkesin pek çok alanda farklı sorumlulukları var. Yanı sıra dediğiniz gibi bir kurumda gönüllü de olsanız aktif olarak görev almak çok kolay bir şey değil. Ancak bunu fedakârlık ve disiplinle sürekli kılabiliyoruz. Tabii ki yine önemli bir faktör de aile desteği. Bizleri destekleyen ailemizin, eşimiz ve yakınlarımızın olması; hayatın gündelik akışında işlerimizi kolaylaştırmaları büyük bir lüks. Yakınlarımızın anlayış ve desteği ile bu tarz sosyal sorumluluk çalışmalarında yer alabiliyoruz… Örneğin kızımın kına gecesinin büyük bir bölümüne operasyonda olduğum için katılamamıştım ancak ailem bir kişinin yaşamı söz konusu olduğunda o günün gündemi ne olursa olsun çalışmalarımıza anlayış göstermektedir.

Bölgenizin afet ve acil durumlarla ilgili tarihçesi hakkında bilgi verebilir misiniz? Fiziki ve beşerî özellikleri hakkında bilgi verir misiniz?

Denizli, Türkiye'nin en kalabalık 25. şehridir. 2014 yılı itibariyle 980 bin nüfusa sahibiz. Denizli, Ege ve Akdeniz Bölgeleri arasında bir geçit durumunda ve yüzölçümü 12.134 km², denizden yükseltisi ise 350 m. Bir sanayi, ihracat ve ticaret merkezi olan Denizli, aynı zamanda elli bine yaklaşan üniversite öğrencisine ev sahipliği yapmakta. Bir yılda milyonlarca yerli ve yabancı turisti ağırlayan ilimiz, bir turizm kenti olmasının yanı sıra; düzenlenen yerel, ulusal ve uluslararası etkinliklerle eğitim, kongre, kültür ve sanat merkezi özelliğindedir.

Büyük Menderes Grabeni ve Gediz Grabeni’nin birleşim bölgesinde bulunması nedeniyle çok yıkıcı depremlerle karşı karşıya kalmış olan ilimiz 1. Derece deprem kuşağında yer alır.  Kent 1702-1703'teki bir deprem sırasında büyük zarara uğramış ve daha sonra yeniden kurulmuştur. Denizli civarını içine alan Büyük Menderes çöküntüsünde en büyük deprem 1899 (6.9) depremidir. Son yüzyılda ise 1900 (5.9), 1907 (5.1), 1926 (6.0), 1933 (5.8 Çal), 1945 (6.8), 1963 (5.6 Buldan), 1965 (5.6 Honaz), 1976 (5.0 Denizli merkez), 2000 (5.2 Honaz), 2003 (5.3 Sarıgöl-Buldan) depremleri hasar bırakan depremlerdendir.

Heyelan olayları en çok Babadağ ve Buldan ilçelerinde gözlenmektedir. Kaya düşmesi olayı Buldan, Sarayköy, Çivril ilçelerinde gözlenmektedir. Su baskını olaylarının az gözlendiği illerimizden birisidir. Su baskını olayları daha çok Çivril ve Sarayköy ilçelerinde gözlenmektedir. İlin tek kayak merkezi olan Honaz Dağı Kayak Merkezi’ne adını veren dağda çığ riski bulunmaktadır.

Ege kıyılarından iç kesimlere sokulan doğal bir yol üzerinde bulunan Denizli, özellikle 1950'li yıllarda karayollarının düzelmesinden sonra, bu konumunun ve çevresindeki tarım etkinliklerinin gelişmesi sonucu hızla kalabalıklaşmış ve 1950'de 22.000 olan nüfusu, aradan geçen 60 yıl içinde yaklaşık 25 kat artmıştır.


Sanayisi, turizmi, ticareti ve hizmet sektörü çok gelişmiş olan Denizli, Türkiye'nin en kalkınmış kentlerinden biridir. Dünyada tekstilin en önemli başkentleri arasındadır. Denizli, Türkiye'nin en büyük 10 ekonomisi arasındadır. Kent, havlu, bornoz ve ev tekstilinde ABD ve AB pazarında iyi bir prestije sahiptir. Dünyaca tanınan doğa harikası Pamukkale de şehrin simgelerinden biridir. Pamukkale, Unesco'nun dünya kültür mirası listesindedir. Karahayıt da uluslararası termal bir merkezdir. Ayrıca Honaz Dağı aynı zamanda Ege Bölgesi'nin en yüksek dağıdır (2532 m). Şehrimizde UNESCO'ya giren Hierapolis, Laodikeia, Thriepolis vb. birçok antik kent bulunmaktadır.

Bölgenizde en çok ne tür operasyonlara çıkıyorsunuz ve ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?

Sıklıkla Alzheimer hastalığından kaynaklı kayıp vakaları için operasyona çıkıyoruz. Ayrıca zihinsel engelli vatandaşlarımıza ve özellikle Büyük Menderes nehrinde gerçekleşen kaybolma vakalarına yönelik operasyonlarda da görev alıyoruz. Operasyonlarımız arasında kayalıklarda mahsur kalan hayvanlara yönelik olarak düzenlediğimiz kurtarma operasyonları da yer alıyor. Her canlı bizim için kutsal ve bu yüzden hayvanların da seve seve yardımına koşuyoruz.

Ekibinizin kuruluşundan bugüne kadarki operasyon istatistiklerini paylaşır mısınız?

AKUT Denizli ekibi olarak bugüne kadar 19 operasyon gerçekleştirdik ve bu 19 operasyonun sonucunda 1 insanımızı kurtarma mutluluğuna eriştik. Hayatını kaybetmiş 1 vatandaşımıza ulaştık ve onu sağlık ekiplerine teslim ettik. Yanı sıra 4 hayvanımızı kurtardık.

Bir ihbar geldiğinde operasyona çıkma kararını nasıl ve neye göre alıyorsunuz?

İhbarın doğruluğuna, ihbarın hangi bölümü kapsadığına, teknik malzememizin durumuna ve o bölüme uygun eğitimli personelin olup olmadığına bakarak değerlendirmemizi yapıyoruz. Operasyon gerekli ve mevcut kapasitemiz yeterli ise hızlıca operasyon hazırlık safhasına geçiyoruz. Bu noktada AKUT İstanbul Genel Merkeze de bilgi geçiyoruz.

Biraz daha detaylandırabilir misiniz? Bir kurtarma operasyonunun başlangıç, yürütme, bitirme evreleri nasıl ilerler?

Tabii ki… Dediğim gibi önce operasyon olup olmayacağına karar veriyoruz. Olacaksa telsiz ve telefon ağı ile haberleşme sağlayıp operasyona çıkma kriterlerimize uygun ekip ve ekipmanları hazırlıyoruz. AKUT merkezi konu hakkında bilgilendirip yola çıkıyoruz. Olay ile ilgili kazazede yakınlarından veya çevresinden yeterli bilgileri topladıktan sonra uygun olan arama ve kurtarma çalışmasına başlıyoruz. Olaya müdahil olan resmî makamlar varsa onlarla ortak olarak hareket ediyoruz. Kriz masasına bağlı çalışıyoruz. Çalışmalarımızda saat sınırımız yok, operasyonun gerekliliğine göre zamanlama yapıyoruz. Olayı sonlandırdıktan sonra ise yine merkeze bilgi vererek idari binamıza geri dönüyoruz, operasyon raporu yazıyoruz. 1-2 gün gibi kısa süre içinde de operasyona katılan arkadaşlarla değerlendirme için tekrar bir araya geliyoruz.

AKUT’un ülke genelinde 35 ekibi var. Diğer AKUT ekipleriyle ne sıklıkta ve ne tür ortak çalışmalar yapıyorsunuz?

Bize yakın olan AKUT Sarıgöl ekibi ile çok sık etkinlikler ve çalışmalar yapıyoruz. Bodrum, Manisa ve Kuşadası ekipleri ile çeşitli ortak çalışmalarımız oldu. Çalıştığımız arkadaşlarla aynı dili konuşuyoruz. Aldığımız eğitimlerin paralelliği doğrultusunda bütünü oluşturabiliyoruz ve bu büyük organizasyonlar bizleri güçlü kılıyor…

Bölgenizde, arama ve kurtarma alanında çalışan başka kurumlar, STK’lar, oluşumlar var mı, varsa acil durumlarda aranızdaki koordinasyonu nasıl sağlıyorsunuz?

Bölgemizde STK olarak başka bir arama kurtarma ekibi bulunmamaktadır. Devletin yapılanmaları var ve onlarla koordinasyonumuzda herhangi bir sorunumuz bulunmuyor.

Halkın STK’lara ve AKUT’a bakış açısını kendi yaşadığınız bölge için değerlendirir misiniz?
Açtığımız sergiler, düzenlediğimiz seminerler ve arama kurtarma çalışmalarında çok olumlu yaklaşımlar görüyoruz. Bazı kişiler bizleri gördüklerinde huzur içinde olduklarını, AKUT gibi uluslararası standartlarda arama kurtarma faaliyeti düzenleyen bir yapının Denizli’de olmasından gurur duyduklarını, kendilerini güvende hissettiklerini söylüyorlar. Bazen de “Böyle insanlar kaldı mı? Siz İstanbul’dan mı geldiniz? Burada bir AKUT ekibi var mıydı?” gibi sorularla karşılaşıyoruz. Halkımızın AKUT’a olan sevgi, saygı ve güveni tam ve bu da bizi motive eden önemi bir faktör.

Bölgenizdeki AKUT yapılanmasıyla ilgili kısa ve uzun dönemli hedeflerinizi bizle paylaşır mısınız?

AKUT yapılanması ile ciddi çalışmalara başladık. Valilik ve Belediye Başkanı, AFAD ile uzun süreli iyi ilişkiler kurmak ve yeni projelere adım atmak, Deprem Bilinçlendirme Seminerlerimizi arttırarak devam ettirmek hedeflerimiz arasında yer alıyor. Çocukların eğitimini hayli önemsiyoruz ve bu konuya ayrıcalık gösteriyoruz. Şuan AFAD ile birlikte eğitim için hazırlanacak enkaz sahası görüşmelerimiz mevcut. Ayrıca yer sorunumuzu çözmek, araç temini, ekibimizi sel, deprem, teknik kurtarma gibi alanlara göre ayrıştırmak ve bilhassa o alanda uzmanlaştırmak, ev hanımlarına ulaşarak birlikte ortak çalışmalar yapmak gibi hedeflerimiz var.

Neden ev hanımları?

Kitleleri bilinçlendirmenin yolu aileyi bilinçlendirmekten başlıyor diye düşünüyoruz.

AKUT, arama kurtarmanın dışında Vakıf, Spor Kulübü, Üniversite Toplulukları, Çocuk Akademisi gibi pek çok farklı kurumsal yapılanmasıyla da hizmetlerini sürdürüyor. Bölgenizde AKUT’un bu tür diğer kurumsal yapılanmalarıyla ne tür projeler gerçekleştiriyorsunuz?

AKUT ekipleri olarak arama-kurtarma faaliyetlerimiz yanında toplumu bilinçlendirme misyonuyla da hareket ederek farklı çalışmalarda bulunuyoruz. AKUT Vakfımıza bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren AKUT Seminer Birimi gönüllülerimiz bugüne kadar ülkemizde afet bilinci oluşturma yönünde milyonlarca kişiye ulaşarak yaşamlarına farkındalık yaratmayı başardı.

AKUT Denizli ekibi olarak bu kapsamda; Denizli OSB’de büyük çaplı işyerlerinde ve aynı zamanda okullarda öğrencilere afet bilinçlendirme seminerleri düzenliyoruz

AKUT Denizli ekibi olarak diğer kamu ve özel kuruluşlarla gerçekleştirmeyi planladığınız yeni bir proje var mıdır? Denizli Valiliği ile görüşmeleriniz sonucunda ne tür iştiraklerde bulunmaya karar verdiniz?  ​

İl Afet Müdürü ile ortak eğitim alanları oluşturmak için bir görüşme yaptık. Denizli Valisi ve Belediye Başkanıyla yaptığım görüşmede kendilerine kapsamlı bir sunum yaptık. Benden diğer illerde yapılan faaliyetler ve istekler doğrultusunda bir rapor hazırlamamı istediler. Görüşmelerimiz devam ediyor, kendilerine çalışmalarımızla ilgili detayları aktaracağız. Ayrıca ilgili ve alakalarında dolayı da AKUT Denizli adına bir kez daha kendilerine teşekkürlerimizi sunarız.

Denizli’de afet yönetimi konusunda yapılan çalışmaları değerlendirir misiniz?

Denizli Valiliği ve Denizli Belediyesi afet durumunda kullanılacak olan malzemeler konusunda büyük yatırımlar yaptı. Bu malzemelere yönelik çalışmaların yapılması çok önemli çünkü mevcut malzemenin yetersizliği afete müdahalede başarısızlığı beraberinde yetirir. İnsanımız ve bölgemiz adına önemli ve değerli bir yatırım olarak değerlendiriyorum.

Ekibinizde eksikleriniz, ihtiyaçlarınız nelerdir, AKUT’a katkıda bulunmak isteyen okuyucularımıza ne mesajlar vermek istersiniz?

Arama-kurtarma operasyonlarımızda gerekli olan kırıcılar, kesici, deliciler gibi birçok teknik malzemede konusunda eksiklerimiz mevcut. Ayrıca şu an en büyük eksiklerimizden biri de aracımızın yetersiz oluşu. AKUT bağışlarla ve kurumlara verdiği eğitimlerle kaynak yaratabilmektedir. Halkımızdan ve kurumlardan bu konuda destek bekliyoruz.

Gençleri zararlı ve faydasız alışkanlıklardan uzak tutmak ve kişisel gelişimlerine katkıda bulunmak için STK’lara katılımın ve gönüllülüğü teşvik etmenin önemi ve olumlu etkisi biliniyor. Bir AKUT ekip lideri olarak bu konuda neler söyleyebilirsiniz?

Anne baba olarak çocuklarımıza “sen yapamazsın, aklın ermez, düşersin, yükseğe çıkma, suya girme boğulursun” gibi uyarılarda bulunarak onları koruduğumuzu zannediyoruz ancak aslında onları kısıtlayarak çaresiz bıraktığımızı, çözüm odaklı düşünmelerini engellediğimizi düşünüyorum. Enerji dolu oldukları bu yaşlarda enerjilerini yanlış yerlerde kullanmalarına zemini kendi ellerimizle hazırlıyoruz aslında. Onlarla ilgilenir ve güvenli, eğitimli, nitelikli insanların bulunduğu yerlere yönlendirirsek özgüvenlerinin pekiştireceğine, sosyal hayatın içinde kendilerine doğru yerler edinebileceklerine, güzel ve anlamlı işler yaparak yaşamı, insanları, hayvanları, kendilerini seveceklerine ve dolayısıyla mutlu ve başarılı bireyler olacaklarına inanıyorum. Bizim AKUT Denizli ekibi olarak gençlere her zaman kapımız açık.

Operasyonların duygusal boyutuyla nasıl başa çıkıyorsunuz?

Elbette bazı operasyonlar bizleri duygusal ve fiziksel açıdan zorlayabiliyor. Bu noktada kazazedenin bizlere ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Sevdiklerinin mutlu yüz ifadelerini gözümde canlandırıyorum ve böylelikle motivasyonumu temin ediyorum.  

İyi bir ekip olmak sizce ne anlam ifade etmektedir? Ekibinizi, ekip çalışması özellikleri kapsamında değerlendirir misiniz?

Aynı dili konuşmak, göz göze geldiğiniz de ne demek istediğini anlayacak kadar uyumu yakalayabilmek. Ayrıca disiplin ve bağlılıkla yapacağımız işe odaklanarak operasyonları başarıyla sonuçlandırabilmek; iyi bir ekip olabilmeniz için gerekli özelliklerden diye düşünüyorum.

Sizi etkileyen bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?

Tabii ki… 2013 yılında Antalya Köprülü Kanyon’da “Selde Arama Kurtarma” eğitimindeyken Denizli ekip merkezimizden arandık. İdare binamıza gelen ihbara göre Alzheimer ve şeker hastası olan bir bayan kayıptı, bazı ekipler 4 gün arama yapmış ancak kayıp şahsa ulaşamamıştı. Ekibimizin Denizli’de kalan kadrosu operasyona çıkmak için benden izin istedi, onayladım ve eğitime geri döndüm. 3 saat sonra mola verince ne aşamada olduklarını sormak üzere ekibi aradım. Ekibimiz olay yerine vardıktan 2,5 saat sonra kayıp şahsa canlı olarak ulaşmış ve kazazedeyi ambulansa teslim etmiş, dönüş yoluna geçmişti. Bu benim için gurur verici bir olaydı.

Eklemek istedikleriniz?

Tüm AKUT ailesine ve halkımıza AKUT Denizli ekibinden sevgilerimizi gönderiyorum. Bu çalışma ile bize ekibimizi anlatma fırsatı verdiğiniz için teşekkürlerimizi sunarım.


AKUT Denizli Ekip Lideri Mustafa Etiman
AKUT Basın İlişkileri Birimi

 

 


DESTEK VERENLER