22 Eylül 2014 Pazartesi 20:18

 

Kaç yıldır AKUT'ta gönüllüsünüz? AKUT Erzurum ekibi kaç yılında kuruldu? 

2009 yılından itibaren hem AKUT gönüllüsüyüm, hem de AKUT Erzurum ekibinin liderliğini yapmaktayım.  

Doğu Anadolu bilindiği gibi deprem kuşağında yer alan bir bölge. Örneğin Erzincan 1939 ve 1992'de neredeyse yerle bir oldu... 1859, 1924 ve 1983 yıllarında Erzurum büyük depremlerle sarsıldı... Gerçi ülkemizin yüzölçümünün % 92’si, nüfusumuzun % 93’ü deprem kuşağında ancak özellikle geçmişte büyük depremlere maruz kalan bu bölgede AKUT gönüllüsü olmak nasıl bir duygu?

Evet, sizin de bahsettiğiniz gibi bölgemiz yıllardan beridir irili ufaklı birçok ölçekte depreme maruz kalmış, can ve mal kaybına uğramıştır. Bu depremlerden bazılarına ben de şahit oldum. Yaşadığımız bölgenin her an deprem riski altında olması ve bizimde kurtarıcı olarak rol almamız en büyük sorumluluk…  "Eğer biz enkaz altında kalmaz isek!" Her zaman bunun endişesi var. Hem yüklendiğimiz misyon hem de yaşadığımız bölge itibariyle…

AKUT Erzurum’da kaç gönüllünüz var?

AKUT Erzurum ekibinde toplam 30 gönüllümüz bulunuyor.  

AKUT Erzurum ekibinde operasyonel gönüllü sayısı kaçtır?

Operasyonel kabiliyette 15 gönüllümüz var. Bu kişiler aktif olarak tüm eğitimlere katılıyorlar.
 

Operasyonlarda ya da halkla birebir temasın olduğu ortamlarda, genellikle vatandaşların "Siz maaş alıyor musunuz?" sorusuyla karşılaşıyorsunuz. "Hayır" yanıtı verince de çok şaşırıyorlar. Ardından şu soru geliyor;  peki devlet size yardım ediyor mu? Ve de hemen şunu sorarlar; etmiyorsa, araç-gereçlerinizi nasıl alıyorsunuz? Bu konularda neler söylemek istersiniz?

Evet, bu soru ile sıklıkla karşılaşıyoruz. Bazen insanlar bunu çok yadırgıyorlar.  "Hem çok ağır bir hizmet, hem de para almıyorsunuz. İnsan parasız hizmet yapar mı?" benzeri birçok soruya maruz kalıyoruz. Hatta bazen insanlar arıyorlar beni:"Personel alıyor musunuz, ne kadar maaş veriyorsunuz?" diye...  Hâlbuki: Adı üzerinde, gönüllü... AKUT gönüllüleri hiçbir zaman maddi çıkar düşünmez, dolayısıyla maaş da almaz. Bizim için önemli olan hayat kurtarmaktır... İnsan ya da hayvan... Hayat kurtarmak için eğitimlerden geçeriz. İnsanlar uyurken, bilin ki herhangi bir bölgedeki bir AKUT ekipleri zor şartlarda eğitimdedir...           

Bölge, yazın sıcak ama kışın da bir o kadar soğuk...  Hava sıcaklığı kışın eksi 20'lerde seyrediyor... Kar da cabası... Erzurumlular bu duruma alışkındır ama yine de sormak isteriz; standart eğitimlerin dışında,  bölgenin bu yapısına uygun olarak ek bir eğitiminiz var mı? Örneğin soğuk ve dondan korunmak vs...

Kış aylarında bölgemizde yolların kapanması, çığ düşmesi, araçların mahsur kalması gibi gelişen tüm olaylarda AKUT olarak aktif rol alıyoruz. Bu yüzden olay yerlerine zamanında ulaşmak ve görevimizi hatasız bir şekilde tamamlamak için birçok eğitimden geçmek zorundayız. Bundan dolayı  karda yürüme, ulaşım, tur kayağı, kızaklı kurtarma ile soğuktan korunmak için giydiğiniz kıyafetten barınacağınız yere kadar birçok temel eğitimi gönüllülerimize ve tabii ki ücretsiz olarak veriyoruz.

Erzurum, kışın çığ, soğuk, karda kaybolma gibi olayların sık yaşandığı bölge... Yılda ortalama kaç kez bu tür durumlarda yardım isteği geliyor...

Her yıl kışın şiddetine göre değişiyor ancak ortalama olarak haftada en az 1-2 olay bize bildiriliyor. 

Ekip olarak kaç kez deprem operasyonuna katıldınız? Son operasyonunuz hangisi?

2 kez deprem operasyonuna katıldık. Son operasyonumuz Van depremi.

AKUT dışında sizin bir başka misyonunuz daha var... O da Prof. Dr. Bingür Sönmez'le yürüttüğünüz Sarıkamış Şehitlerini Anma ve Top Yolu Yaz Yürüyüşleri... Bunlarla ilgili kısa bir bilgi rica edebilir miyiz?

AKUT ve Sarıkamış Dayanışma Grubu (Prof. Dr. Bingür SÖNMEZ) ile birlikte yürüttüğümüz ortak bir misyonumuz daha var. "Şehitlere hizmet." Her yıl yaz ve kış aylarında geleneksel hale getirdiğimiz Top Yolu Yürüyüşü’nü organize ediyoruz. Bu yol, Lidyalılar zamanından kalma, Yavuz Sultan Selim'in 1517'de Çaldıran Zaferi'nden dönerken kullandığı yoldur. Daha sonra  9. Kolordu 1915 yılında Enver Paşa'nın komutasında ordusunu ve  dağ toplarını bu yoldan yürütmüştür. "Top Yolu" ismi de buradan gelmektedir. O tarihten sonra bu yolda yaşananlar, şehit düşen askerlerimiz ve şehitlikler ta ki 96 yıl sonra ilk kez bizim keşfimizle gün yüzüne çıkartılmıştır. 3 kişilik bir ekiple bu yolu 3 kez yürüyerek şehitlikleri ve  yürüyüş rotalarını kayda aldım. Daha sonra da Prof. Dr. Bingür Sönmez ve Sarıkamış Dayanışma Grubunun katılımıyla geleneksel hale getirilen organizasyon ülke çapında duyurulmuştur. 2 yıl içerisinde Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüd Daire Başkanlığından ve Harita Genel Komutanlığından subaylarımızın da katılımıyla, şehitliklerimizin yeri tamamen keşfedilerek Genelkurmay Başkanlığı tarafından belgelendirilmiştir. Yol yaklaşık 70 km.dir. Rakım 2400 m. ile 2800 m. arasında seyretmektedir. Yol aynı zamanda doğal güzellikleriyle birlikte çok iyi bir trekking yolu olmaya aday oldu. Her yıl katılım artarak devam ediyor. Devlet de bu organizasyona sahip çıkmış, Orman ve Su işleri Bakanlığı şehitliklerimizi düzenleyerek bölgeyi koruma altına almıştır.

Ben yeri gelmişken bu işin ilk uygulayıcıları ve fikir babalarına sizlerin aracılığı ile bir kez daha teşekkürlerimi iletmek isterim... 
Prof. Dr. Bingür Sönmez, AKUT Genel Başkanımız Nasuh Mahruki, Av. Necati Bölükbaşı ve tüm AKUT gönüllülerine…

Binlerce askerimizin donarak şehit düştüğü o bölgede anma yürüyüşü yaparken insanda nasıl bir duygu oluşuyor?

Şehit düşmüş askerlerimizi 96 sene sonra bularak onların sahipsizliklerini görmek çok hüzünlendirmişti. Bizim kış şartlarına uygun ekipman ve donanımda yürüdüğümüz yolda askerlerimizin aç, susuz ve yazlık elbiseleriyle, korumasız ayakkabılarıyla yürüdüğünü, soğuktan donarak yaşamlarını yitirmiş olduklarını bilmek hayli acı vericiydi. 

Okçuluk da sizin ilgi ve bilgi alanınız... AKUT bünyesinde kurulan birçok spor kulübü arasında Okçuluk da var ve siz de bu kulübün yöneticisisiniz. Biraz da bundan söz edelim...  Nasıl başladı bu ilgi? Şimdi hangi düzeyde?

Uzun yıllardan beri çeşitli olarak aktif sporun içindeyim. Paraşüt, dağcılık, kayak, dalış, binicilik ve okçuluk… Türk okçuluğu ise benim için ayrı bir maneviyatı olan, yaptığım zaman ayrı bir haz duyduğum spor dalıdır. Her Türk çocuğunun içinde bir kılıç kullanma, bir okçuluk merakı muhakkak vardır. Benim de yıllardır içimde olan bir tutkuydu. Bu spor bir zamanlar atalarımızın yaşam tarzı olmuş, bu ilgi bir savaş silahı olarak yaşadıkları topraklara medeniyeti götürmelerine sebep olmuşken bir spor dalı olarak günümüzde nihayet hak ettiği yeri almıştır. Ben bu işi ferdi olarak yaparken Sn. Genel Başkanımız Nasuh Mahruki'nin teşvikleriyle AKUT bünyesine katıldım. Henüz daha yeni kurulduğu için sadece 6 sporcumuz var. Fakat gelecek yıllarda yurt içinde ve yurt dışındaki yarışlarda daha aktif olacağını düşünüyorum.  

Emeği geçenlere teşekkür ederim.
Bünyamin AKBULUT /AKUT Erzurum Ekip Lideri

 

Röportaj: AKUT Arama Kurtarma Derneği/Basın İlişkileri Birimi  


DESTEK VERENLER